Nuri Okutan: Polislerimizin Özlük Haklarının Takipçisi Olacağız

Ana Sayfa » GÜNCEL HABERLER » Nuri Okutan: Polislerimizin Özlük Haklarının Takipçisi Olacağız

nuri-okutan-mhp-polis-haftasıMHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan Polis Haftası dolayısıyla TBMM’de bir konuşma gerçekleştirdi.

İşte o konuşma:

 

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Polis Haftası münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Ayrıca bütün İslam âleminin bu gece idrak edeceğimiz mübarek Regaip Kandili’ni tebrik ediyor, kandilin Türk İslam âlemine ve bütün insanlığa sağlık, huzur ve mutluluklar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Türkiye’deki güven ve istikrar ortamının, halkın refah ve huzurunun en büyük güvencesi olan Türk polis teşkilatının 171’inci kuruluş yıl dönümünü partim ve şahsım adına kutluyorum. 10 Nisan 1845’ten bu yana millî birlik ve bütünlüğümüzün korunması, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması gibi son derece ulvi bir görevi deruhte eden polisimiz milletimizin gönlünde hak ettiği yeri almıştır.
Bu itibarla, iki asra yaklaşan mazisiyle Türk polis teşkilatı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli bir yapı taşı hâline gelmeyi başarmıştır. Bugün ülkemiz gündeminin ilk sıralarında yerini muhafaza etmekle olan terörle mücadeleden uyuşturucu kaçakçılığı ve trafik terörüne kadar son derece komplike ve zor görevleri gece gündüz demeden canı pahasına fedakârca görev ifa eden polisimizin makine, teçhizat, eğitim ve benzeri ihtiyaçlarının karşılanması öncelikli ve ivedilikli olmalıdır ama günümüz itibarıyla polisimizin en vazgeçilmez ihtiyacının moral ve motivasyon olduğu kanaatindeyim. Bu ihtiyacın karşılanmasında devletin yanında milletimize de önemli görevler düşmektedir. Bu ifade, polisimizin moralle birlikte imkân ve kabiliyetine tesir edecek en önemli faktörün halkın desteğinin en üst seviyede olması gerektiği anlamını taşımaktadır. Memurundan amirine bir polisin en çok moral bulduğu an vatandaşlarımızın kendisine “polis amca” güveni içinde yaklaşmasıdır.
Diğer taraftan, bugün 300 bine yaklaşan fiilî kadrosuyla büyük bir ordu görünümündeki polis teşkilatının özellikle terörle mücadeledeki etki ve yetkisinin artırılması yönünde gerekli düzenlemeler behemehâl yapılmalıdır. Herkesin ve her kesimin ittifakla yaklaşması gereken o dur ki, polis anayasal demokratik rejimin bekçisi, halkın can ve mal emniyetinin teminatıdır. Çok uzun yıllar polislerle çalıştım, en yakınımda onlar oldu. Hayatım polislerle iç içe geçti. Bu hukuka dayalı söylüyorum ki, esasen polisin tarafı sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanıdır. Polisi bu önemli ilkeden uzaklaştıracak her türlü akımın oluşturacağı tehlikelere karşı koruyucu tedbirlerin alınması elbette büyük önem arz etmektedir. Hükûmet bu konuda iyi sınav vermemiştir. Dün de vermedi, bugün de veremiyor. Ayrıca iktidar terörle mücadelenin bir uzmanlık ve tecrübe işi olduğunun bunca yıla rağmen farkına varamamış, acemice davranmaya devam ediyor. Burada detaya girmeye gerek yok ancak tek cümleyle ifade edecek olursak, polisimizi geçici görevlendirmek suretiyle terörle mücadelede kalıcı şekilde başarılı olmak mümkün değildir. Devlet geleneğimizde var olan okula, camiye ve kışlaya siyasetin sokulmaması ilkesi karakol için de geçerlidir. Bu itibarla, polisimiz mutlaka siyasetin dışında tutulmalıdır. Türk Polis Teşkilatıyla ilgili aksaklıklar varsa yapılacak düzenlemeler kırmadan, dökmeden -iki asra yaklaşan kurumsal geleneğe dayalı- örselemeden hayata geçirilmelidir.
Millî birlik ve beraberlik devleti güçlü kılarken kökleri maziye dayanan güçlü kurumların varlığıyla da gücünü ve kudretini daha da pekiştirir. Onun için Polis Teşkilatımızın 171 yıla dayanan birikimlerinden faydalanmalı ve diğer kurumlarla eşgüdüm içinde çalışmasının önü açılmalıdır.
Polisimizin özlük haklarına ilişkin iyileştirmeleri takdir etmekle birlikte yetersiz bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Milliyetçe Hareket Partisi olarak verdiğimiz polislerin ek göstergelerinin (3600)’e çıkarılması ve tazminatlarının artırılmasına ilişkin teklifimiz kabul edilmiş olsaydı hiç olmazsa emekliliklerinde rahat etmiş olacaklardı. Milletimizin huzur ve güveni için hayatını ortaya koyan polislerimizin özlük haklarının her zaman takipçisi olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Sözlerime son verirken polislerimizi tekrar kutluyor bütün şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyor, malul ve gazilerimizi şükranla yad ediyoruz.
Dul ve yetimlerimiz ile fiilen görevleri başındaki değerli emniyet mensuplarına, eş ve çocuklarına sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Bu duygularla herkesi saygıyla, hürmetle selamlıyorum

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE

Mustafa Kemal Atatürk

FACEBOOKTA BİZ